Biri, dünyanın olabildiğine kötü bir yer olduğunu, hayatın kesinlikle yaşamaya değmeyeceğini düşünüyor sürekli. Sayıklıyor.
"İşte, insanlığın 6000 yılda geldiği noktayı görüyoruz" diyor. "Halen birbirini öldürenler, katliamlar, savaş teknolojileri, petrol savaşları, kıyımlar, Afrika'da açlık, Asya'da fakirlik, bunların pahasına Avrupa'da, Amerika'da zenginlik, ki o da yalnızca çook kısıtlı bir kesime. Adaletsizlik, cinayet, cinnet, tecavüz, pedofili, zoofili, sapıklık, işkence, haraç, trafik kazası, trafik, trafik, hırsızlık, yankesicilik, dolandırıcılık, yalan, yalan, kandırmaca, aldatma-herkesi herşeyi aldatma, düzmece, yolsuzluk, rüşvet, yasadışı faaliyetler, insanlıkdışı yasalar, tekme, tokat, silah, bomba, ve silah ve bomba ve silahlar ve bombalar..Eşitsizlik, tutsaklık, kölelik, nefret, kin, intikam, kan davası, baskı, baskı, baskı, dayatmalar, dışlama, asimilasyon, ötekileştirme, susturma, suskunluk, sansür, ezilmişlik, kompleks, keder, ölüm, acı, yas, ölüm, yas, ölüm, yas terörist terörü, devlet terörü, ordu terörü, örgüt terörü, dünya terörü, küresel terör, ABD terörü, AB pohpohu, şiddetle yükselen ırkçılık, doğu-batı kavgası, müslüman-hristiyan kavgası, müslüman-yahudi kavgası, yahudi-hristiyan kavgası, darfur, dram, ırak, dram, filistin, dram, kenya, dram, afganistan, dram, çeçenistan, dram, sosyalist olduğu için kayırılan diktatörler, kapitalist olduğu için aşağılanan demokratlar, özgür düşüncenin susturulması, insanların birbirini yönetmeye çalışmasının saçmalığı, mutlak doğrular, mutlak yanlışlar, grilerin hızla siyaha ve beyaza çalmaya zorlanması, içimizdeki ikilemleri, içimizdeki kişileri farkedemeyişimiz, değişenlere dönek, değişmeyenlere gerici denmesi ve kibir, kibir, bok, kusmuk, çiş, tükürük, balgam, öksürük, aksırık, hapşırık, hastalık, veba, verem, AIDS, felç, sakatlanma, kanser, kanser, lenf-kan-akciğer-pankreas-bağırsak-meme kanserleri, tümör, ur, ebola, kuş gribi, kalp krizi, kene, sivrisinek, böcek, ısırık, zehir, ölüm, yas, yağmur, çamur, deprem, yangın, çığ, tsunami.." diye devam ederken bir de bakıyorum araya öbürü girmiş.
Bu öbürküsü de tam tersi. Dünyanın alabildiğine iyi bir yer olduğunu, hayatın kesinlikle çok güzel ve yaşamaya değer olduğunu düşünüyor sürekli. Sayıklıyor.
"İşte insanlığın 6000 yılda geldiği noktayı görüyorum" diyor. "İnsanlar ve hayvanlar birbirlerine aşık oluyorlar, birbirlerini seviyorlar, sevişiyorlar, dokunuyorlar, temas ediyorlar, konuşuyorlar, öpüşüyorlar, koklaşıyorlar..İnsanlığa dair ya hiç değişmeyen, ya da değiştikçe güzelleşen, başka açılardan yaklaştıkça derinleşen herşey..Aşk, sevgi, güneşli bir sabah, kar, yağmur, şimşek, bulutlar ve gökyüzü, çınar ağaçları, leylak, zambak, sarmaşık, orman kokusu, reçine kokusu, deniz kokusu, yüzmek, yemek, balık, pizza, iskender, hamburger, sosla yenen herşey, ayran, limonata, çay, kahve, white mocha, kola, bira, votka, absinthe, bacardi, romario, sufle, internet, amca, teyze, hala, dayı, yenge, abi, abla, anne, baba, elti, dede, babanne, ananne, bayram, seyran, mutluluğu paylaşmak, paylaşmak, sanat, sinema, tarkovsky, müzik, radiohead, resim, kendini ifade etme, yazarlık, kitaplar, sonsuza dek farklı farklı yöntemlerle anlatılacak olan insanlığın hikayesi, bir hikaye uydurmak, bir hikaye anlatmak, yaşamanın farkına varmak, yaşamayı unutmak, unutkanlık, ölümü unutmak, ölümün bir son olmadığını düşünmek, ruhani olan herşey, meditasyon, konsantrasyon, emek, ekmek, emeğin karşılığı, sabrın karşılığı, güvenin karşılığı, ödül, şansını zorlamak, risk almak, rekabet etmek, saygı göstermek, insanı sırf insan olduğu için sevmek, denemek, yanılmak, zıplamak, dans etmek, koşmak, bişeye yetişmek, bişeye geç kalıp umursamamak, tembellik, sıradanlık, basitlik, minimalizm, kübizm, ütopya, tarih, tartışma, kendini geliştirme, seyahat, uçak, gemi, vapur, araba, yüksek binalar, eski binaların restorasyonu, nostalji, geçmişe saygı, dili-kültürü yaşatma, tiyatro, heykel, bienal, yaratıcılık, yapıbozumculuk, yenilenmek, sıfırdan birşey üretmek, eskisini düzeltmek, azim, sadakat, özlem, hayalgücü, bilinçaltı, sezgilerimiz, öğrenmek, öğretmek, göstermek, konuşmak, anlatmak, dinlemek, öpmek, sevmek, okşamak, gıdıklamak, sarılmak, dokunmak, uyumak, uyanmak, rüya görmek, rüya anlatmak, rüya tabiri yapmak, kahve falı bakmak, el falı bakmak, elele tutuşmak, göz göze bakışmak, yiyişmek, gezmek, tozmak, uzanmak, nefes almak, çıplak ayakla çimene basmak, koklamak, tatmak, görmek, anlamaya çalışmak, kafa kaşıntısı, gözümüzün önünde bişeylerin havada asılı kalması, bilgisayar oyunları, tabu-scrabble-monopoly-risk gibi board oyunları, kağıt oyunları, iskambil numaraları, hafıza oyunları, sosyalleşme, sosyal devlet anlayışı, demokrasi, laiklik, yöneticilerin halk oyuyla seçilmesi, eşitlik, insan hakları evrensel beyannamesi, bilim, teknoloji, data depolama, divx, mp3, porno, bütün insanların birbirine hem görünür hem görünmez bağlarla bağlı olması ve yine herkesin kendi başına kendine özel, nev-i şahsına münhasır bireyler olmaları..."
Derken, bir üçüncü, diğer ikisini susturuyor. "Peki" diyor "ben neresindeyim?".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder