Bir kere bir konuya "vurgu" yapmak için birebirdir küfür. İfademizi kuvvetlendirir, dikkatleri üzerinde toplar. Bahsedilen duygu ne olursa olsun; kin, öfke, nefret, sevgi, saygı, hatta hayranlık duymayı bile küfürle daha açık ve insanın aklında yer edecek şekilde ifade edilebilir. Mesela, "adama bak müthiş oynuyor" demekle "vay hayvan nası oynuyo" demek arasında ifade gücü açısından müthiş fark var. Veya "lanet olasıca herif" demekle "a...kodumun çocuğu" demek arasında da hissedilir derecede farklılık mevcut. Sanki küfretmek daha içten, duygu ve düşüncelerimizi daha yalın haliyle, doğal formuyla aktarmayı sağlıyor.
Hepimiz biliyoruz ki bu dünyada, etrafımızda, özellikle arkadaş çevremizde veya işyerinde veya okulda, her an, her yerde son derece gerizekalı, angut, moron, lavuk, yavşak insanlarla hergün birarada yaşıyoruz. Başka insanlar da bizi bu sıfatlarla anıyor olabilir tabii, ve bence bunda bir sakınca yok. Ama nezaketimizden, insan ilişkilerine verdiğimiz önemden, veya "belki bir gün işimize yarar" diye düşündüğümüzden bu sevmediğimiz insanlara o sıfatlarla seslenemiyoruz. Bu da, hiç kuşkusuz içimizde bir birikime yol açmakta. O sevmediğimiz insan etrafımızda olmadığında bizi bu birikimden, içimizde adeta katılaşıveren bu tiksintiden kurtaracak olan şey, yine küfretmektir. Ağız dolusu, ana-avrat küfrettikten sonra o birikimi atarız, bir yükten kurtuluruz.
Kaybederken veya kazanırken, sevinirken veya üzülürken küfre sık sık başvurabiliriz. Özellikle trafikte ve maçta küfretmeden durmak neredeyse imkansızdır. Bu bir zarurettir artık, içimizde yaşanan duygusal patlama bir şekilde kendisini dışa vurmak zorundadır. Hepimizin içinde karanlık, pis ve iğrenç şeyler olduğuna eminim. Ve en heyecanlı anlarımızda işte bu yanımızdan besleniriz, hatta bu yanımızın bizi kontrol etmesine, el hareketlerimizi ve ses tonumuzu aşırı uçlara taşımasına izin veririz. Sıkıcı hayatlarımıza ilaç gibi gelen bir renkliliktir bu, birazcık kontrolü kaybetmektir, "ayıp birşeyler" yapmanın, yoldan çıkmanın, saygısızlığın keyfidir.
Küfür, aynı zamanda bir samimiyet göstergesidir. En iyi arkadaşınızla güle oynaya, ağzınıza geleni söyleyerek saatler geçirebilirsiniz mesela. Çünkü küfürün içinde bir sevgi, şefkat gösterisi vardır, duygu yoğunluğu kendisini küfür olarak gösterir bir kez daha. Ama ne yazık ki kızlar erkekler kadar küfretmiyor, kendilerini "morally superior" gördüklerinden olsa gerek. Çok da haksız sayılmazlar doğrusu. Bu durum etrafta kızlar varken küfretmeyi zorlaştırıyor. Bu, belki de kızlarla erkekler arasında, hemcinsler arasındaki kadar sıkı bir samimiyet kurmanın epey zor oluşundan kaynaklanıyor. Bu zorluk da ağırlıklı olarak karşı cinsler arasındaki "cinsel gerilim"den kaynaklanıyor olabilir.
Tabii iki lafımızdan birinin küfür olması, veya sık sık küfüre başvurmamız da çirkin olur. O zaman küfretmekten alınan haz azalır, sıradanlaşır. Buna ek olarak aile büyüklerimizin yanında küfretmek de ayıp karşılanır genellikle. Bu, belki de saygının ve aile içi hiyerarşinin getirdiği bir mesafeden kaynaklanmaktadır.
Toparlamak gerekirse, küfretmek güzeldir a.k.
1 yorum:
hahah şimdi sana yazdığım şarkılardan birisini burada tekrarlamak isterdim ama inan bana şu dediklerine zerre kadar katılmadığım için yakışıksız olur diye yazmıyorum
hahahah
Yorum Gönder