28 Kasım 2008 Cuma

Dış görünüş kompleksleri..

Dış görünüşümüz "biz"i ne kadar yansıtıyor? Sakallarım, saçlarım, giyim-kuşamım etrafımdaki insanlara benim hakkımda neler söylüyor? Neden bu söylenenlerin çoğundan haberim yok?

Hiç inkar etmeye lüzum yok, sık sık aynaya bakan bir kişiyim. Ve zaman zaman kendimi beğenirim de, neden saklayayım bunu? Öte yandan görüşünüme çok özen gösterirsem de bu sefer kendimi kandırıyomuşum gibime geliyo. Yani elden geldiğinde doğal ve sıradan gözükmek benim için daha güvenilir bir yol sanırım. Bu, belki de dış görünüş bazında birileriyle yarışmaya kalksam derhal eleneceğimin bilinciyle gelen bir alışkanlık. Marka merakım yok, ama asla marka giymem gibi bir kibirim de yok. Kısacası kendime yakıştırırsam giyerim. Hatta kendime yakıştırırsam dış görünüşümü her an her yöne doğru değiştirebilirim. (insert gay joke)

Başka insanların dış görünüşüm hakkındaki yorumlarını minimum düzeyde kaale alırım. Sanırım bu noktada da "battı balık yan gider" tarzı bir anlayışım var. Üstelik görünüşümüz belki de en geçici ve en değişken özelliğimiz, o yüzden görünüşümüzle tanımlamamamız lazım kendimizi. Belki de bu yüzden, başka insanların görünüşü hakkında yorum yapmayı da pek sevmem. Tabii bazen bir takım insanlara duymak istedikleri şeyleri söylemek gerekiyor, şüphesiz..(insert relationship joke)

Ama şimdi biraz daha genel bakalım. Hem bizim toplumumuzda, hem bütün dünyada güzellik bir standarda oturtulmaya çalışılıyor. Beyaz (veya solaryuma maruz bırakılmış) ten, bir kalıp şeklinde ve düz saçlar, illa ki renkli gözler, küçük ve düzgün bir burun, küçük kulaklar, ince bir vücut, uzun bacaklar, pürüzsüz bir ten, ince ve hafif kavisli kaşlar ve daha neler neler ki burada saymaya başlarsam biraz abazalığa kaçabilir..sadece bütün bu özellikleri barındıran insanlara "güzel" diyeceksek, işimiz var. Bence büyük burunlu biri de, kel biri de, kısa boylu veya kahverengi gözlü veya büyük kulaklı birisi de "güzel" olabilir, neden olmasın?

Tabii bu güzelliği bir standarda oturmanın hesabı, o "üst" seviyeye yaklaşmanız için kullanmanız gereken ürünleri satabilmek üzerine yapılmış. Kremler, losyonlar, "istenmeyen tüyler" için gereçler, "istenen tüyler" için saç ektirme yöntemleri, makyaj malzemeleri, kalemler, fondötenler, yaşlandırmayı geciktiren (ama asla tamamen yokedemeyen) ürünler, estetik ameliyatlar yani kısacası bütün bir kozmetik endüstrisi..buna bir de tekstil endüstrisini ekleyin-çünkü vücudunuzun görünüşünün yanısıra kıyafetleriniz de size dair çok önemli ipuçları barındırıyor. Belli bir markayı giymek, paranızı özellikle bir marka için harcamak sizi statü sahibi yapıyor bu garip gezegende.

Kozmetik endüstrisinin bütün gelişmiş ülkelere dayattığı "güzel" doktrininin yanında, güzelliğin "sağlıklı olmak" anlamına da geldiğini idrak etmemiz isteniyor. Yani o şampuanı, saç bakım kremini, vücut losyonunu, yüz kremini, el kremini, epilasyon gerecini, kıç kremini falan kullanmak, bizi sadece "güzel" değil, "sağlıklı" da kılma potansiyeline sahip. Eh, herşeyin başı sağlık olduğuna göre, sağlığımızdan şüphe etmesek de bu ürünleri kullanmamızda fayda var, değil mi? Kozmetikle ilgili reklamları düşünün; ince, uzun boylu, pürüzsüz ciltli, gergin yüzlü, gözaltlarında torbacıklar bulunmayan kadın-beyazlar içinde, bakım yaparken veya spor sonrası çok güzel bir banyoda duş alırken,  alabildiğine mutlu, dinç, huzurlu ve sağlıklı gösterilmekte. Sanırsınız ki Nirvanaya ermiş. Alt tarafı bir krem sürüyor. Halbuki benim cildim biraz kuru olabilir, ben şimdi o reklamdaki insana göre sağlıksız mıyım? Mutsuz muyum, gözümün altında uykusuzluktan dolayı biraz morluk var diye?

Bir de şu var, kendisiyle barışık olmayan insan, yüzünü ne kadar gerdirirse gerdirsin, dış görünüşüyle ne kadar oynarsa oynasın, mutlu olamaz, tatmin olamaz. O yüzden bu kadar önemsemeyelim dış görünüşü, bir gün güzel oluruz, bir gün çirkin, bir gün dinç oluruz, bir gün yaşlı gösteririz..Mühim olan başkalarının eleştirilerinden çok, bizim kendimizi nasıl gördüğümüz. Bu konuda da "mutlak" bir otoriteden sözedilemeyeceğine göre, ve güzellik dediğimiz kavram da insandan insana farklılık gösterdiğine göre, gelin kozmetiğe harcayacağımız parayı daha verimli ürünler veya aktivitelere harcayalım..(insert universal message)

Hiç yorum yok: